27 MAYIS KİMİN ESERİ

27 mayıs 1960:Türk siyasal tarihinin kırılma noktası.İhtilalin üzerinden tam 50 yıl geçti.Bu süreçte Türkiye’de tarih tekerrür etti durdu.1950-1960 arası geriye dönüş isteniyordu.Hatta o kadar çok arzulanıyordu ki 1954 senesi bir gün başbakan Demokrat Parti milletvekillerine siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz diyor,anayasanın dilini eskiye çeviriyordu.Bunu engellemek için yapılmıştı 27 mayıs ihtilali ama ihtilalden sonra yapılanlarsa Türkiye’yi geriye gitmekten kurtaramadı.Hatta o kadar geriye gidildi ki Ali Kemaller,Damat Feritler başka isimlerle aynı mevkilere geliverdiler.

Demokrasi nağraları atarak gelinmişti iktidara.Seçim sisteminin adaletsizliği sayesinde ezici bir çoğunlukla.Demokrattılar her muhalefet gibi iktidar olmadan.İktidara gelinceyse her iktidar gibi değil her diktatör gibi vazgeçmeye kalktılar demokratlıktan.Demokrasi diye bağıra bağıra üstelik.İktidarda kalabilmek için öyle tavizler verdiler , belli mevkilere öyle insanlar getirdiler ki Atatürk ve rejim düşmanları bir anda çıkıverdiler saklandıkları delikten.Rahat rahat Atatürk’e hakaret edip büstlerine saldırmaya başladılar.Tıpkı günümüzde olduğu gibi.

1954’te seçimi büyük bir farkla ama gene antidemokratik bir seçim kanunuyla ezici bir çoğunlukla kazandılar.Ama yapabilecekleri herşeyi ilk 4 sene içinde yapmışlardı.Bundan sonra artık suni büyüme durmuştu.Planları olmadığından iktidarlarını koruyabilmek için muhalefete saldırma yolunu seçmişlerdi.Bu onlar için hiç iyi olmadı.Yapılan haksızlıklar ve antidemokratik uygulamalar sonucu 1957 seçimlerinde azınlık durumuna düştüler.Artık halkın çoğu onları desteklemiyordu fakat yine antidemokrtaik seçim kanunu nedeniyle iktidarda kaldılar.Bu onlar için çok pahalıya patladı .Onlardan sonra izlerinden gidecekler için ise muazzam zaferlere vesile oldu.

1957 seçimlerinden sonra iktidarı bırakmamak için iyice despotlaşan ve muhalefetin üstündeki baskısını iyice arttıran Menderes’e tepkiler gün geçtikçe artıyordu.Menderes’in de bunlara tepkisi sert oluyordu.Ancak diktatörlerin yapabiileceği ve demokrasinin kaldırldığı veya kaldırılmaya teşebbüs edilen bir ülkde yapılabilecek olan,kendisine en sert ve gerçekçi muhalefet yapan milletvekillerinden biri olan Osman Bölükbaşı’nın muhalefetini engellemek , kendisini ve milletvekili seçildiği yer olan Kırşehir’i cezalandırmak için bura ilçe yapılıyordu.Böylece Osman Bölükbaşı’nın milletvekili seçilmesi engellenmiş olacaktı.Yine anamuhalefet partsisi lideri İsmet İnönü’yü susturmak için 12 oturum meclise girmeme cezası verildi.

Vatan Cephesi’ni kurarak kendisine karşı olanlara cephe aldı ve halkı iyice böldü Menderes.Devletin tarafsız olması gereken kurumlarını da .sonuna kadar kendi lehine kullanarak bunları da haksızca yaptıklarına haksızca alet ediyordu.Daha birçok antidemokratik uygulamalarının sonunda iktidardan düşeceğini anlayan başvekil iktidardan düşmemek için son kozunu oynadı ve tamamen DP’li milletvekillerinden oluşan ve CHP’yi inceleyecek,daha doğrusu yargılayp kapatmaya çalışacak olan tahkikat komisyonunu kurdu.Bu da bardağı taşıran son damla oldu.Demokrasinin tamamen ortadan kalkmasını engellemek isteyen ordu demokrasiyi kesintiye uğratmak zorunda kaldı.Hemen akabinde dünyanın en demokratik anyasalarından birini hazırladı ve en dmokratik seçim sistemini yürürlüğe koydu.Ama darbeden sonra yaptıkları bütün bunları unutturdu.

1961 seçimlerine iki büyük partiden biri girmeyecekti ihtilal olmasaydı İktidar kudretini elinde bulunduran Demokrat Parti Cumhuriyet Halk Partisini kapatarak seçime girip kazanmaya çalışacaktı.Fakat ihtilal oldu ve Demokrat Parti giremedi.Ama türevi olan partiler girebildi.İhtilalden sonra yargılamada ve yassıadada yapılan uygulamalar ve yanlış idam kararları duygusal Türk halkının belleğinden Demokrat Partinin yaptıklarını çıkarttı.İhtilalden sonra omuzlara alınanları yargıladı ve mahkum etti.Türkiye’nin en antidemokrat başbakanlarından biri demokrasi şehidi oldu ve ondan sonra gelen her sağ parti bunu kullanarak tek başına iktidara geldi.

Başvekil Türkiye’de ölüsüyle de sağa çok büyük hizmet yapmış oldu.Normal şekilde yapılacak olsa 1961 seçimlerinde iktidara gelebilecek olan CHP ise idamları ve yapılan uygulamaları durdurmaya çalışmasına rağmen halk tarafından haksızca cezalandırldı ve 27 mayıs ihtilalinin getirdiği demokratik seçim sisteminin de sayesinde hiç tek başına iktidara gelemedi.

27 mayıs istemeden de olsa başka bir felakete neden oldu.Artık askerlerin önü açılmıştı bir kere.12 mart 1971 ve 12 eylül 1980’de 27 mayısla askeri müdahele dışında tamamen zıt olan askeri darbelerle Türkiye’de demokrasiye ara verildi.12 eylül 1980 faşist darbesinin ve hemen akabinde hazırlanan pek de demokrat olduğu söylenemeyecek bir anayasa sonucunda da Türkiye bugünkü son Osmanlı konumuna getirildi.

27 mayıs doğrusuyla yanlışıyla çok tartışıldı.27 mayısa getirilen nedenler unutturularak diğer darbelerle eş tutuldu.Eğer Türkiye’de demokrasi rayından çıkarılmışsa bunda 27 mayısçılardan çok dönemin iktidarı suçludur.Dedikleri kadar demorat olsalardı bu ülkede kimse ihtilal yapamazdı.Ama onlardan sonra ikitdara gelenlerde çok iyi biliyorlarki konumlarını o ihtialale,o ihtilalden sonra ölenleri ve halkın her türlü duygusunu sömürmelerine ve ondan sonraki darbeyle kendlerini oralara getien iç ve dış mihraklara borçlular.Bu yüzden kafaları bulandırıp saldırmaya devam ediyorular.



Keşke 27 mayıs ihtilali hiç yapılmamış olsaydı.İktidar daha hoşgorülü olup,Atatürk ve rejimden hiç taviz vermeyip devrimlerin sonuna kadar arkasında dursaydı.Dolayısıyla muhalafette daha ılımlı, daha yapıcı olsaydı.Türkiye çoktan Atatürk’ün göstermiş olduğu muasır mediniyetlerden biri olmuştu.Eğer Türkiye şu an başkalarının piyonluğunu yapıyor ve hep işbirlikçiler işbaşına getiriliyorsa 27 mayısa giden yol bir kere daha tarafsızca gözden geçirilmelidir.Hiç kimse kahramanlaştırılıp,hiç kimse hainleştirilmeden.

MEHMET E. ALTAY